Ticari ve Endüstriyel Enerji Depolama Sistemleri Açıklaması | Temel Özellikler ve Avantajlar
Enerji Depolama Sistemlerine Genel Bakış
Enerji depolama sistemi, depolamak için tasarlanmış özel bir cihaz veya tesistir. Bu kritik sistemler, talebin en yoğun olduğu dönemlerde enerji sağlayarak ve talebin düşük olduğu saatlerde enerji depolayarak elektrik şebekesi yüklerini dengelemede kritik bir rol oynar. Bu, verimli enerji kullanımı sağlar ve güç dağıtımının dengelenmesine yardımcı olur.
Anahtar ParametrelerEndüstriyel ve Ticari Enerji Depolama Sistemleri
1. Enerji Depolama Kapasitesi ve Güç
Kapasite (kWh): Bu, depolanabilecek toplam elektrik enerjisi miktarını temsil eder. Örneğin, 200kWh, sistemin 200 kilovat saat enerji depolayabileceği anlamına gelir.
Güç (kW):Sistemin maksimum sürekli çıkışını gösterir. Örneğin, 100kW, sistemin sürekli olarak 100 kilovat güç sağlayabileceğini gösterir.
Örnek: 100kW / 200kWh: Sistem saatte 100kW güç sağlayabilir.
Kapasite (200kWh): Sistem, tam güçte iki saatlik sürekli çıkış için yeterli olan toplam 200kWh enerji depolayabilir.
Resim:Endüstriyel ve ticari enerji depolama equipment finished display
2. Pil Tipi ve Çevrim Ömrü
Pil Tipi: Lityum iyon piller, özellikle A Sınıfı lityum demir fosfat (LiFePO4) piller, yüksek enerji yoğunlukları, uzun ömürleri ve güvenlikleri nedeniyle endüstriyel ve ticari sistemlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Alternatif seçenekler arasında sodyum iyon piller ve sıvı akışlı piller bulunur.
Çevrim Ömrü: Bu, performansı korurken pilin geçirebileceği şarj/deşarj döngülerinin sayısını ifade eder. Sistemlerimiz 6500+ döngüye sahiptir ve uzun vadeli güvenilirlik sağlar.
Optimum Kullanım İpucu: Pil ömrünü uzatmak için’Pilin elektrotlarındaki aşınmayı en aza indirmek için derin şarj ve deşarj döngülerinden kaçınarak %10-%90 şarj durumu (SOC) aralığında çalışması önerilir.
3. İnvertör Parametreleri
İnverter, pratik kullanım için depolanan doğru akımı (DC) alternatif akıma (AC) dönüştüren çok önemli bir bileşendir.
Çıkış Gücü (W veya VA):Sistemin bağlı ekipmana besleme kapasitesini belirler.
Maksimum PV Gücü:İnverterin işleyebileceği fotovoltaik (PV) modüllerden gelen maksimum güç girişini belirtir. Endüstriyel ve ticari sistemler genellikle PV modüllerini entegre ederek kullanıcı gereksinimlerine göre esnek konfigürasyonlar sağlar.
4. Şebekeye Bağlı Voltaj Seviyeleri ve Bağlantı Noktaları
Şebekeye Bağlı Voltaj Seviyeleri: 380V veya 10kV gibi sistemin elektrik şebekesine bağlandığı voltajı tanımlar. Bu faktör, sistem tasarımını ve kurulum maliyetlerini etkiler.
Bağlantı Noktaları: Şebeke bağlantı noktalarının sayısı ve konumu kullanıcıya göre hizalanmalıdır’yük talepleri, enerji iletimini optimize etmek ve enerji kaybını en aza indirmek.
Büyük endüstriyel ve ticari enerji depolama dolabı iç yapı ekranı
5. Güvenlik ve Koruma Bileşenleri
Güvenli ve güvenilir çalışmayı sağlamak için endüstriyel ve ticari enerji depolama sistemleri, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli güvenlik ve koruma özelliklerini içerir:
ÇYS (Enerji Yönetim Sistemi):Sistem içindeki enerji akışını yönetir ve optimize eder.
BMS (Batarya Yönetim Sistemi):Pil durumunu izler ve aşırı şarja, aşırı deşarja ve aşırı ısınmaya karşı koruma sağlar.
PCS (Güç Dönüşüm Sistemi):Depolama sistemi ile şebeke arasında çift yönlü enerji akışını kolaylaştırır.
Çevresel İzleme:Güvenli bir çalışma ortamı sağlamak için sıcaklığı, nemi ve basıncı izler.
Yangın Söndürme ve Güç Dağıtım Sistemleri: Zorlu koşullarda sistem güvenliğini sağlayın.
Örnek Analiz
Ne işe yarar100kW/232kWh mean?
Güç (100kW): Sistem sürekli olarak 100 kilovat güç verebilir.
Kapasite (232kWh): Sistem 232 kilovat saate kadar enerji depolayabilir.
Şarj hızı:
100kW gücünde olan sistem, 1 saatte 100kWh şarj edebiliyor
200kWh'yi tamamen şarj etmek yaklaşık 2 saat sürer
Son
Anahtar parametreleri anlayarak,’Açıkça görülüyor kiEndüstriyel ve ticari enerji depolama sistemleri offer efficient and reliable energy management solutions. They are versatile and can be deployed in scenarios such as distributed photovoltaic generation, peak shaving, emergency power supply, and more. These systems contribute to optimizing energy use, lowering costs, and supporting the global transition toward low-carbon development.